2020 | İstanbul Ergoterapi ve Dil Konuşma Merkezi
11 Şubat 2020 Yazar admin 0 Yorum

Duyu Bütünleme Hangi Duyuları Kapsar?

DUYU BÜTÜNLEME DERKEN HANGİ DUYULARIMIZDAN BAHSEDİYORUZ?

Öğrenmenin temelinde yer alan ve duyu bütünleme bozuklukları arasında en çok problem görülen duyular şunlardır:

1Vestibuler duyu:

Vücudumuzun denge merkezidir. İç kulağımızda yer alan bu duyumuz, vücudumuzu yerçekimine karşı dengede tutmamızı sağlar. Uzaysal ve görsel algı, vücudumuzun nerede olduğu algısı, duruş, dikkat ve dil becerileri bu sistemle sağlanır. Vestibuler (Denge) fonksiyonlar; motor beceriler, görsel-uzaysal algı, dil becerileri, el tercihi ve motor planlama için gereklidir.

2- Proprioseptif duyu:

Kas eklem sistemimizdir. Özduyum da diyebileceğimiz, vücudumuzla ilgili farkındalığı ve hareketlerimizi kontrol etmemizi sağlayan sistemdir. Kaslarımızla ilişki kurarak, bir beceriyi ya da aktiviteyi sürdürürken ne kadar kuvvet uygulanması gerektiğini uyarlar. Beden algısı ile ilgili olan bu sistem, örneğin bir yerlere çarpmadan yürümemizi sağlar.

3- Interoseptive duyu:

İçsel duyudur. Yani iç organlarımızdan aldığımız uyaranları vücudumuzdan beynimize gönderen sistemdir. Karnımızın açlığı, tok hissetme veya tuvalet ihtiyacımızı bu sistem ile kontrol ederiz.

11 Şubat 2020 Yazar admin 0 Yorum

0-3 Yaş Otizm Belirtileri

Otizmin Erken Belirtileri Nelerdir?

Otizm, yaşamın erken yıllarında ortaya çıkan ve hayat boyu devam eden nörogelişimsel bir bozukluktur. Sanıldığının aksine otizm, iyileştirilebilir ve geliştirilebilir bir bozukluktur. Ancak bu gelişimlerin sağlanabilmesi için otizm varlığının erken teşhisi oldukça önemlidir. Otizm belirtileri nelerdir sorusunun cevabını maddeler halinde görebilirsiniz.

0-1 Yaş Döneminde Gözlenen Otizm Belirtileri

Otizm Belirtileri

• Yaşamın ilk yılında mizaç değişiklikleri
• Zayıf göz kontağı,
• İsmiyle çağrıldığında tepki vermeme,
• Sosyal gülümsemenin az olması,
• Anne ve babanın sesine ve davranışlarına verdikleri tepkide azalma,
• Azalmış jest ve mimikler,
• İşaret etmenin yetersiz olması,
• Anormal kas tonusu,
• Duruş bozuklukları (W oturuş, asimetrik oturma postürü),
• Taklit yeteneklerinin gelişmemiş olması,
• 6 aylık döneme kadar geçen sürede mırıldanmaların az veya hiç olmaması,
• Çıkardığı ses çeşitlerinin az olması,
• Konuşanın yüzüne bakmaması,
• Anormal yüksek tonda ciyaklama,
• Duygulanma konusunda oldukça tepkisiz kalması,
• Pasif olma,
• Bakım verenin yardımı ile istediği oyuncaklara ulaşma,
• Kucağa alınma ve başka kişilerle oynama beklentisinin zayıf oluşu,
• Ellerin koordinasyonunda zayıflık,
• Beslenme sorunları (seçici yeme gibi),
• Objeleri keşfetmeme veya tuhaf biçimde inceleme örneğin göze yakın tutma,
• Aşırı ağız oynatma, uç mizaçlar (aşırı pasif, aşırı reaktif, az yanıtlı).

2-3 Yaş Döneminde Gözlenen Otizm Belirtileri

• Konuşma gecikmesi,
• Başka çocuklarla ilgilenmeme,
• Seslenildiğinde bakmama,
• Göz kontağının azlığı / yokluğu / tuhaflığı,
• Görsel takipte atipiklik,
• Taklit becerilerinde yaşıtlarına oranla belirgin yetersizlik (bay bay yapamama, cee-ee oyununu oynayamama gibi),
• Oyuncaklara ilgi göstermeme, onları değişik biçimde inceleme, amacına uygun oynamama,
• Anlamsız gülmeler,
• Erişkinlerin ilgisini çekmede isteksizlik,
• Yalnız kalmaya eğilim,
• Dokunsal, tat koku, ses duyarlılıklarının yaşıtlarına göre farklı olması ( parlak ışıklara karşı veya dokunmaya karşı abartılı tepkiler ve öfke gibi, elektrikli süpürge veya motor sesi gibi seslerde abartılı korkma, ağrıya ve fiziksel yaralanmaya karşı normalden az duyarsızlık),
• Stereotipik hareketler (Yineleyici ya da törensel hareket),
• İşlevsel olmayan nesnelere ilgi.
Yukarıda saydığımız otizm belirtileri, ailelerin de gözlemleyebileceği belirtiler olmakla beraber; mutlaka bir uzmandan yardım almayı gerektirmektedir.

28 Ocak 2020 Yazar admin 0 Yorum

Otizm Nedir?

Otizm spektrum bozukluğu; sosyal ilişkilerin yönetilmesinde karakteristik bir bozukluk ile seyreden, sözel ve sözel olmayan iletişimin etkilendiği; eşlik eden duyusal anomaliler, davranışsal ve kognitif sorunların izlendiği nörogelişimsel bir sendromdur (Kognitif sorunlar: Dikkat, bellek, dili kullanma ve anlama, öğrenme, değerlendirme, sorun çözme ve karar verme gibi zihinsel yetiler açısından sorunlar). Belirtileri erken çocukluk döneminde ortaya çıkan, sosyal iletişim ve etkileşim becerilerinde bozukluk, yineleyici ve stereotipik davranışlar, sınırlı işlevsellik ve ilgi alanı ile karakterizedir. Tipik olarak, sosyal çevre ile duygusal temastan kopukluk, dil gelişimi ve sözel olmayan iletişim becerileri karakteristik olarak etkilenmiştir; zihinsel ve motor beceri kapasitesi ise çok değişkenlik gösterebilir.

Otizm, hafif ve atipik formları da hesaba katıldığında oldukça sık rastlanılan bir tablodur.


Şiddeti, toplumda sık görülen hafif formlarından, zihinsel gerilik ve ağır tablo ile giden formlara kadar değişken olabilen, kliniği zengin bir sendromdur.

Karşılıklı ortak dikkatin gelişmemesi, göz temasının yeterli süre ve kalitede kurulamaması, taklit ve jest gelişiminde bozukluk, işaret etmeme, ismiyle çağrıldığında dönmeme erken çocukluk döneminin başlıca özellikleridir.

Çevresindeki insanlara olan ilgisi cansız nesnelere olan ilgisinin gerisinde kalabilir, yineleyici hareketler ve dönen cisimlere ilgi tipiktir.

Ayrıca, çok sık olarak postüral anomaliler ve garip yürüyüş paternleri izlenir.

İnce motor beceri gelişimleri normal dışıdır, günlük yaşam becerilerinde ve öz bakım becerilerinde sıklıkla sorun yaşarlar (Makas tutma, kalem tutma, giyinme, tuvalet becerisi, banyo vb.)

Otizme yaşam kalitesini azaltan dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, davranış sorunları, yemek yeme sorunları, uyku sorunları ve entelektüel yetiyitimi gibi birçok durum eşlik edebilmektedir.

Genetik faktörler Otizm’de en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. Otizmli bireylerin birinci derece akrabalarında (kardeşler ve çocuklar) belirgin artmış risk vardır.

28 Ocak 2020 Yazar admin 0 Yorum

Duyu Bütünleme Nedir? Ne Değildir?

Duyu bütünleme, kişinin vücudunu çevreye uygun bir şekilde kullanmasını mümkün kılan bir nörolojik işlemdir. Başka bir deyişle, kişinin vücudundan ve çevresinden gelen duysal, yani duyuyla alınan bilgileri organize etme becerisidir. Bu kavram ilk olarak 1972 yılında A.Jean Ayres tarafından ortaya konmuştur. Duyu Bütünleme, beyin ve davranış ilişkileri üzerine odaklanır. Dolayısıyla duyu bütünleme ile öğrenme arasında bir bağlantı vardır. Bu ilişkiyi şöyle açıklayabiliriz: Öğrenme; hareket ve çevreden gelen duysal bilgileri işlemleme ve bunları, davranışları planlamak ve organize etmek için kullanma yeteneğine bağlıdır. Duysal işlemleme kabiliyeti az veya zayıf olan bireyler, öğrenme ve davranışı etkileyen uygun aksiyonlar üretmekte zorluk çekerler. Adaptif, yani uyumsal cevapların çıktığı, duysal olarak verimli aktiviteler, duyusal işlemleme yeteneğini arttırır ve dolayısıyla öğrenme ve davranışı geliştirir.
Duyu Bütünleme tedavisi, pediatrik fizyoterapi hizmetlerinden biridir. Uygun tedavinin belirlenmesi ile genellikle olumlu sonuçlar elde edilir.

Nedenleri

Genetik faktörler, değişen yaşam koşulları, şehirleşmenin artması ve şehirleşmenin sosyalleşmenin önüne geçmesi, park ve sokakların olmaması son yıllarda bu sorunu yaşayan çocukların artmasında en önemli etkenler arasındadır. Zihinsel olarak normal gelişim gösteren çocuklarda da duyu bütünleme sorunları gözlenebilir. Daha çok evde kapalı büyüyen, teknolojik cihazlarla erken yaşta tanışan ve etkileşim temelli oyun oynanmayan çocuklarda daha sık görülür.

Tedavi Alanları

Duyu Bütünleme Terapisi’nin tedavi alanları; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, dil ve konuşma sorunları, öğrenme bozukluğu, normal dışı gelişim, gelişimsel koordinasyon bozukluğu, otizm, down sendromu, cerebral palsy, yeme sorunları, uyku sorunları ve sosyalleşme sorunları. Duyu Bütünleme Terapisi, pediatrik fizyoterapi ve ergoterapi hizmetlerinden biridir. Uygun tedavinin belirlenmesi ile genellikle olumlu sonuçlar elde edilir.